Çiğli’de Meme Kanseri Farkındalığı

Çiğli Belediyesi tarafından Göğüs Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında bilgilendirici ve tesirli bir panel düzenledi. Bayan sıhhatine dikkat çekmek ve farkındalığı artırmak hedefiyle gerçekleştirilen aktiflikte kıymetli mevzular ele alındı. Çiğli Belediye Başkanı Onur Emrah Yıldız, “Kadınların siyasette ve iş hayatında hâkim olması için çalışacağız” dedi.

Fakir Baykurt Konferans Salonu’nda düzenlenen panel moderatörlüğünü SUKANDER Su Elçileri Kanserle Mücadele Derneği Kurucu Başkanı Yeliz Hastürk yaptı. Panele konuşmacı olarak Prof. Dr. Didem Karadibak, Doç. Dr. Mustafa Emiroğlu ve Muharrir Özgür Aydıncak katıldı. Bayanların ağır ilgi gösterdiği panele Kuzey Kıbrıs İzmir Başkonsolosu Ayşen Volkan İnanıroğlu da katıldı.

Başkan Yıldız: “Kadınlar İnsan Biz İnsanoğluyuz”

Başkan Yıldız, her an bayanların yanında olduklarını ve her vakit da olmaya devam edeceklerini belirterek, “Belediye başkanı olarak sadece yolların temizlenmesini, asfalt dökülmesini ve çöplerin toplanmasını değil, bayanların toplumsal etkinliklere katılması, psikolojisi ve sıhhati için de ne gerekiyorsa yapmamız gerekiyor. Cumhuriyet Halk Partili Belediyeler olarak her vakit insanı yaşatan ve bayanları ön plana çıkaran bir Türkiye için çalışıyoruz. Bayana yönelik şiddetin karşısındayız ve her platformda bununla gayret edeceğiz. Lakin bunu yaparken şiddetle değil, daha renkli ve çok sesli telaffuzlarla bayanların her alanda yanında olacağız. Bayanların siyasette ve iş hayatında hükümran olması için çalışacağız. Neşet Ertaş’ın da dediği üzere, ‘Kadınlar insandır, biz insanoğluyuz.” diye konuştu.

Doç. Dr. Eroğlu: Erken tanı ile göğüs kanseri ölümcül bir hastalıktan çıkıyor”

Genel Cerrahi ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Mustafa Emiroğlu, Meme Kanseri Farkındalık Paneli’nde göğüs kanserinin bayan ömrünü en çok etkileyen ve dünyada en yaygın kanser tipi olduğuna dikkat çekti. Doç. Dr. Emiroğlu, “Türkiye’de 13 bayandan biri göğüs kanseridir ya da olacaktır. En yakın rakibi akciğer kanserinden yüzde 20 daha fazla görülmektedir. Erken teşhisle göğüs kanseri ölümcül bir hastalıktan fazla kronik bir hastalık üzere seyreder. Erken teşhis, bayanların hayat kalitesini artırmaktadır” dedi.

“Her Bayan 10 Dakika kendi kendine muayene yapmalıdır”

Öte yandan Doç. Dr. Emiroğlu, meme kanserini etkileyen faktörleri ve bayanlara kendi kendine muayene prosedürünü anlattı. Emiroğlu, “Genetik faktörler, 25 yaşına kadar doğum yapmamış olmak, sigara, alkol ve hormonal ilaçlar risk faktörlerindendir. Kendine muayene, doktor muayenesi, ultrason, mamografi, MR ve biyopsi teşhis sistemlerindendir. Fakat bayanların kendi kendini muayene etmesi son derece büyük bir ehemmiyete sahiptir ve erken tanıyı kolaylaştırmaktadır. Her bayan, âdetin 10. gününde 10 dakika göğüs kanseri muayenesi yapmalıdır. Ayrıyeten iki yılda bir mamografi taraması, kanserden mevti yüzde 30 oranında azaltmaktadır. Erken evrede mamografi ile keşfedilen bir kanserde düzgünleşme talihi yüzde 95’tir. Kanserden korkmayalım; erken teşhis ile her şey mümkün. Her şey dokunmakla başlar; kendi kendinize muayene yapın ve korkmayın,” diye konuştu.

Prof. Dr. Karabibak: “Hareket azaldıkça göğüs kanseri riski artıyor”

9 Eylül Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Fakültesi Kardiyopulmoner Fizyoterapi Anabilim Kolu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Didem Karadibak, Göğüs Kanseri Farkındalık Paneli’nde fizikî aktivitenin değerine değindi. Karadibak, “Fiziksel aktivitelerin hem tedbire hem de tedavi sürecinde büyük değeri vardır. Göğüs kanserinin yüzde 80 sebebi çevresel faktörler, uyku nizamı, hareketsizlik, beslenme formu ve yanlış beslenmedir. Sistemli fizikî aktivite yapanlarda göğüs kanseri riski daha düşüktür. 8 saatin üzerinde oturuyorsanız yüksek riske sahipsiniz. Hareket azaldıkça göğüs kanseri riski artıyor. Hayatınızda hareket daima olmalı. Haftada 150 dakika orta şiddette antrenman yapmalı ve tecrübeli bir uzmana sorarak bu süreci yönetmeliyiz. Fizikî aktiviteler yüzde 20 ile yüzde 40 oranında kanseri azaltıyor. Obezite ve şişmanlık bu hastalıkta çok değerli ve tesirli. Hazır yiyeceklerden uzak durmalı, bol bol yeşillik yemeli ve bilinçsiz beslenmeden kaçınmalıyız. Sigara muhakkak içilmemeli” sözlerini kullandı.

Aydıncak: “Suyu Kirletmemeliyiz”

USEF Milletlerarası Su Elçileri Federasyonu Genel Başkanı ve Yazar Özgür Aydıncak, sularımızın her geçen gün kirlendiğini ve ne yazık ki temizlenemediğini vurguladı. Aydıncak, “Yapılan araştırmalar, sularımızın içerisinde mikroplastiklerin varlığını ortaya koydu. Sularımız kirleniyor ve bu kirliliği temizleyemiyoruz. Sularımızda bulunan mikroplastikler buharlaşarak havaya karışıyor. Su kaynaklarının kirletilmeden verimli kullanılması büyük bir kıymete sahip.  İçtiğimiz su, yediğimiz besinler ve etraf kirliliği de kanseri tetikliyor. Bu nedenle suyun pak olması için çalışmalı ve doğayı kirletmemeliyiz” diye konuştu.

İnanıroğlu: “Erken Teşhis ile annem hayatta kaldı”

Kuzey Kıbrıs İzmir Başkonsolosu Ayşen Volkan İnanıroğlu da panele izleyici olarak katıldı. İnanıroğlu da ailesinin başından geçen bir kanser hikayesini dinleyiciler ile paylaştı. “Ailemde göğüs kanseri hikayesi var o yüzden bayanların bu manada bilinçlendirilmesi ve denetimlerini yapması gerekir. Annem göğüs kanseri oldu fakat ablamın mamografi ısrarı sonrasında hayatta kaldı ve kemoterapi de görmeden kurtuldu. O nedenle bayanlar ele gelmesini beklemeden rutin denetimlerine gitmeli ve kendileri de elle muayeneyi ihmal etmemeli” dedi.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı