İş Bankası’ndan Cumhuriyetin 100. Yılına Armağan: Resim Heykel Müzesi

İstiklal Caddesi No:144 adresinde, evvel bir Beyoğlu apartmanı akabinde, uzun yıllar Türkiye İş Bankası’nın Beyoğlu Şubesi olarak hizmet veren, korunması gerekli kültür varlığı tescili bulunan binada 2020 yılından bu yana devam eden kapsamlı onarım çalışmaları ve müze hazırlıklarında sona gelindi. 

Resim Heykel Müzesi, Cumhuriyet’in 100. yılında Türkiye İş Bankası’nın ülkemize armağanı olarak 29 Ekim’de kapılarını sanatseverlere açıyor. 

Müzikten plastik sanatlara, müzecilikten kültür mirası korunması çalışmalarına pek çok alanda faaliyet gösteren İş Sanat’ın çatısı altında hayata geçirilen yeni müzeyle, ülkemizin kültür-sanat rotasına kıymetli bir kilometre taşı daha eklenmiş oluyor.  

Türkiye İş Bankası Sanat Yapıtları Koleksiyonu birinci defa görücüye çıkıyor. 

Osman Hamdi Bey’den Şeker Ahmet Paşa’ya, Hoca Ali Rıza’dan İbrahim Çallı’ya pek çok sanatkarın 2.700 civarında yapıtının bulunduğu Türkiye İş Bankası Sanat Yapıtları Koleksiyonu, ülkemizin en geniş ve en güçlü özel koleksiyonlarından biri olarak biliniyor. Fotoğraf Heykel Müzesi’nde birinci stantlarında bu koleksiyondan seçilen 600’e yakın eser yer alacak. 

Restorasyon projesini Teğet Mimarlık’ın hazırladığı Fotoğraf Heykel Müzesi, mimari yapıların kent belleğinin korunmasında ve geleceğe aktarılmasında değerli bir yeri olduğunun şuuruyla İş Sanat tarafından uzun soluklu, ağır ve titizlikle yürütülen bir hazırlık devrinden geçti. Müze, Cumhuriyetimizin 100. yaşının coşkusunun, heyecanının en üst düzeyde hissedileceği gün ziyaretçilerle buluşacak.  

Müzenin kurucu küratörlüğünü mimar, sanat tarihçisi ve muharrir Prof. Dr. Gül İrepoğlu üstlendi. Burçak Madran ise Müzeolojik Danışman olarak katkı sağladı. 

Tarihi bina, 20. asır başına tarihlenen heybetli bir Beyoğlu apartmanı

Beyoğlu’nun kültürel kimliğinin değerli öğelerinden biri olan, 1900’lü yılların başında yer katı ticari emelli, öbür katları konut olarak inşa edilen tarihi bina, bodrum ve yer katların yanı sıra biri teras 6 kattan oluşuyor. 

Korunması gerekli kültür varlığı olarak tescillenmiş olan yapı, gerek pozisyon gerekse mimari açıdan Beyoğlu’ndaki 20. Yüzyıldan kalan  binalar ortasında dikkat çeken örneklerden birini oluşturuyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı